Jeoloji Profesöründen korkutan uyarı: “Deprem kaçınılmaz”
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) jeoloji Mühendisleri Odası Kocaeli İl Temsilciliği, Düzce Depremi'nin 25'inci Yılında Kocaeli'nin Deprem Gerçeği programını düzenledi. Kocaeli BüyükşehirBelediyesi Sivil Toplum Merkezi'ndeki programa Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Jeoloji Profesörü Dr. Şükrü Ersoy konuk oldu. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Niyazi Temizkan ev sahipliğindeki programa TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mehmet Ali Elma, Kocaeli Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Özcan Çakır, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyeleri, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerden isimler, STK temsilcileri ve birçok isim katıldı.
DEPREMLERLE KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Kocaeli İl Temsilcisi Niyazi Temizkan programın açılış konuşmasında şunları söyledi: “25 yılı geride bıraktık. Düzce Depremi’nden sonrası 3 büyük deprem yaşadık. Doğa bize depremin etkilerini azaltmak için bize çağrıda bulunuyor. Dün ve bugün olduğu gibi yarın da depremlerle karşı karşıya kalacağız çünkü faylar dünyanın bir gerçeği ve yaşamsal faaliyeti.”
MARMARA BÖLGESİ İÇİN DEPREM KAÇINILMAZ
Jeoloji Profesörü Dr. Şükrü Ersoy şunları söyledi: “Dünya için tehlike artıyor. Dünyada pek çok büyükşehir var. O şehirlerden biri de İstanbulama en büyüğü ve deprem açısından tehlikeli olan 35 milyon kişinin yaşadığı Tokyo. Bazı büyükşehirler için akıllı şehir diyebiliriz ama İstanbul için bunu diyemeyiz. İstanbul bir obez şehir, akıllı yönetilmeye ihtiyacımız var. İstanbul ve Marmara Bölgesi için deprem kaçınılmaz. Son yıllarda büyük felaketler yaşadık. Pandemi başta olmak üzere pek çok felaket. Biz yer bilinciler 'Altıncı kıyamet mi başladı?' dedik. İnsan eliyle bir yıkım başlatıldı. Kıyamet hemen başlar, biter diye düşünüyoruz ama öyle değil. Biz insanlar hep kendi çıkarımızı gözetiyoruz, doğayı bir kenara bırakıyoruz.
KİMSE KENDİ TEHLİKESİN FARKINDA DEĞİLDİ
Dünyada iki büyük deprem kuşağı var. Alp Himelaya ve Pasifik Deprem Kuşağı iki büyük deprem kuşağı. Pasifik Deprem kuşağı genel olarak hep en büyük depremleri oluşturmuş ve diğer adı da ateş çemberi. Ülkemiz üzerinde yer alan her kırmızıçizgi 5 şiddeti üzerinde deprem üretebilir denilebilir. Türkiye'nin yüzde 100'ü deprem riski ile karşı karşıya. Eskiden kimse kendi tehlikesin farkında değildi. Kuzey Anadolu Fay Hattı, bu bölgedeki en tehlikeli fay zonu. Bu fay maksimum 8 şiddetinde deprem oluşturabilir. 1939’da Erzincan Depremi, en büyük deprem olarak biliniyor. Şiddeti 7,9 olarak ölçülmüş deprem. Bu fay hattı 1999 yılında Gölcük ve Düzce Depremlerini üretti. Yani enerji doğudan batıya transfer oluyor.
YÖNETİCİLER İSTANBUL İLE KUMAR OYNAMASIN
Kuzey Anadolu Fayı'nın neresi olduğu tartışmaya açılmalı çünkü kıtalar sınırında bir faydan bahsediyoruz. Gerçek Kuzey Anadolu Fayı, bugün bulunduğumuz Kocaeli üzerinde. Marmara Bölgesi çok önemli, bölgede 30 milyona yakın insan yaşıyor, stratejik birçok tesis bu bölgede yer alıyor. Marmara Bölgesi'ndeki bir depremle sadece Türkiye değil dünya büyük bir şekilde etkiler. Şunu unutmayalım, İstanbul'un gayrisafi milli hasılasıyla tüm Türkiye'ye bakılabilir de tüm Anadolu'nun gayrisafi milli hasılasıyla İstanbul'a bakılamaz. Yöneticiler İstanbul ile kumar oynamasın. 300 milyar dolar zarar konuşuluyor. 25 yılda hiçbir şey yapılmadı değil ama yeterli inisiyatif alınmadı. 'İstanbul'da deprem olacak mı?' sorusu abes ve iştigaldir.
BİRİLERİNİN SESİMİZİ DUYMASI GEREKİYOR
2023 Hatay Depremi'nden önce Hatay'a gitmiştim. Hatay Milletvekili koluma girdi 'Ya hocam çok korkutuyorsun. Burada bu kadar büyük deprem olur mu? Olsa da ne zaman olacağı zaten belli değil.' demişti. Deprem riski olabileceğini söyledik, keşke ben yalancı çıksaydım da o deprem olmasaydı. Deprem bir kumardır. Bu kumarın oynanmaması için uyarıda bulunduk, bulunuyoruz ama karşılık buluyor mu? Hatay tarihte hep yıkılmış, yine aynı yere inşa edilmiş. Hatay'ın dağ yamaçlarına bakın hep gecekondu ve yıkım yok. Artık birilerinin sesimizi duyması gerekiyor. 'Deprem sonrası yeni binalar nereye yapılmamalı' diye bana sorsalar 'Yıkılan yerlere' derim.
YÜKSEK KATLI BİNALARIMIZ HENÜZ DEPREM SINAVI VERMEDİ
Depremlerde zemini yok saymak çok ama çok büyük bir yanlış. Şunu unutmak lazım yüksek katlı binalarımız henüz deprem sınavı vermedi. Yüksek binalar uzakta yaşanan depremlerden etkilenebilir. Bursa'da yaşanacak bir deprem yanlış mühendislik almış İstanbul'daki uzun binayı yıkabilir. Deprem siyaset üstü bir konu. Türk insanının büyük dayanışma gücü var, afet bilinci yok. 1999’daki depremlerin ardından çok şey yapıldı ama yeterli mi? Mustafa Kemal Atatürk, 1924’de meydana gelen Erzurum Pasinler Depremi sonrası ‘Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur’ diyor.”