EMEP Adayı Erkan'dan Kadınlara Mektup
Emek Partisi (EMEP) Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Arzu Erkan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla kadınlara bir mektup yazdı. Mektubu fabrika önlerinde, işçi duraklarında, mahallelerde emekçi kadınlara ulaştıran Erkan, "Bundan 150 yıl önce 8 Mart’ta 'Yaşamak için ekmek, ruhumuz için gül istiyoruz' diyerek yan yana gelen, bugün sahip olduğumuz ne kadar hak varsa onlar sayesinde aldığımız kız kardeşlerimizi hatırla" diye seslendi.
METAL İŞÇİSİ KADINLARLA BULUŞTU
Erkan ayrıca 8 Mart öncesi Gebze Kent Meydanında bir araya gelerek taleplerini haykıran Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu üyesi metal işçisi kadınları da yalnız bırakmadı. Erkan'ın fabrika önlerinde, işçi duraklarında, mahallelerde emekçi kadınlara ulaştırdığı mektupta ise şu ifadeler yer aldı: "Merhaba kız kardeşim. 31 Mart yerel seçimlerine çok az bir süre kaldı. Bu seçim nasıl bir kentte, nasıl bir mahallede yaşamak istediğimizi de oylayacağımız bir seçim olacak. Geride bıraktığımız 20 yılda bu kent hep iktidar partisi AKP’li belediyeler tarafından yönetildi. Ve bugün geldiğimiz noktada Kocaeli, 1999 depreminden bu yana somut hiçbir adım atılmadığı için 350 bin konutunun yarısından fazlası olası bir depremde yıkılma riskiyle karşı karşıya olan bir şehir.
‘MUTLU ŞEHİR DİYORLAR’
Yaşadığımız kent, hava kirliliğinin en fazla olduğu, suyun, toprağın, denizin, doğanın plansız-kuralsız sanayileşme ile katledildiği, limanlarla işgal edildiği için sahillerinde dolaşamadığımız, ulaşımın en pahalı olduğu, trafiğin bir çileye dönüştüğü, Türkiye’nin en çok vergi toplanan ama ortalama gelirin yoksulluk sınırının yarısı bile etmediği, çocuk yoksulluğunun ayyuka çıktığı bir kent haline dönüştü. Üstelik bu dönüşümü yapanlar, bu kent için ‘mutlu şehir’ diyorlar. Oysa bu koşullarda mutlu olanlar sadece o koltukları doldurup bizim adımıza karar verenler ve daha çok para kazanma hırsıyla bu kenti yağmalayanlardan başkası değil. Çokça kez umutsuzluğa düştüğünü, geleceğin için kaygılandığını biliyorum. Sen de şunu bil ki yaşanılmaz hale getirdikleri bu kenti çocuklarımız, geleceğimiz ve kendimiz için değiştirmekten başka şansımız yok.
‘ÇOK KORKUYORLAR’
Bize sormadan karar alan, taleplerimizi görmezden gelenlere karşı ‘hayır biz de buradayız,’ demek, hayatımızı etkileyen kararların alındığı o meclislerde en az erkekler kadar temsil edilmeyi, mahallelerimizde, yaşadığımız ilçede, kentin tamamında söz sahibi olmak için mücadele etmek zorundayız. Yaşadığımız mahalleye ücretsiz bir kreşi, bir çocuk parkını, şiddet önleme merkezini, çocuklarımıza okulda 1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek vermeyi çok görenlere karşı bu taleplerimizi savunmak, hakkımız olanı almak zorundayız. Bize bir lütufmuş gibi rencide ederek dağıttıkları sosyal yardımların aslında en temel hakkımız olduğunu, ödediğimiz onca vergiye rağmen alamadığımız hizmetlerin de hesabını hatırlatmak zorundayız. Biz kadınların sesini duymazdan gelen yöneticiler, yarattıkları karanlıktan, dayattıkları yoksulluktan ve şiddet ortamından çıkmak için yan yana gelmemizden öyle çok korkuyorlar ki.
‘KIZ KARDEŞLERİMİZİ HATIRLA’
Çünkü biz kadınlar, çalıştığımız işyerinde, yaşadığımız mahallede, çocuğumuzun kulunda en temel en somut taleplerimiz için yan yana geldiğimizde, bu gücün karşısında duramayacaklarını biliyorlar da ondan. Kocaeli’den başlattığımız ve tüm Türkiye’ye yayılan tüm devlet okullarında çocuklarımız için ‘1 Öğün Ücretsiz Sağlıklı Yemek İstiyoruz’ diyerek topladığımız binlerce imza, sürdürdüğümüz mücadele sayesinde, Milli Eğitim Bakanlığının ve belediyelerin adım atmak zorunda kaldığını hatırla. Bundan 150 yıl önce 8 Mart’ta 'Yaşamak için ekmek, ruhumuz için gül istiyoruz!’ diyerek yan yana gelen, bugün sahip olduğumuz ne kadar hak varsa onlar sayesinde aldığımız kız kardeşlerimizi hatırla. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun. Seni en içten duygularımla kucaklıyorum, mücadele ve kazanım dolu yarınlarda buluşmak umuduyla.”